dinini teblig eden müslüman olsa...

almanya'da son yillarda göc, göcmen ve uyum konulariyla beraber islam da pek bir sevilen tartisma konularindan. medya ve (büyük oranda da medyadan dolayi) kamuoyu islam ve müslümanlar hakkinda hararetli tartismalara girmek icin hicbir firsati kacirmiyorlar sagolsunlar. ve "sünnet tartismalari" özelinde ilk defa islamofobi ile itham edilmeden ve hatta anayasanın 4. maddesiyle koruma altina alinan din özgürlügünün de etrafindan dolanarak "islam ve müslümanlari hirpalama" firsati ele gecirdiklerini düsündüler bence. haksiz da sayilmazlar, isin ucu yahudilere de dayanmasaydi "tartismada yumruk sayilamayacak" boyuta gelecekti mesele belki. icinde bulundugumuz durumun en "can alici" yerlerinden biri bu aslinda ama bu yazinin konusu degil.

sadece bir fotograf paylasacaktim ama meseleye baska bir yerden giris yapma ihtiyaci hissedince konu biraz dagildi.

tartisilacak konulari dayatip "ötekine" ancak reaksiyoner olabilme alani birakan bir "tahakküm gücüne" sahip olan "cogunlugun" meselelere yaklasirkenki tavrinin ve gelistirdigi söylemin hissîligine deginmek istemistim oysa sadece ve neyi amaclayarak 25 milyon kuran dagitmaya niyetlendiklerini bilmedigim selefiler'in bir süre önce bunu tekrar gösterdigini hatirlatmak. kismet tabii hep bu isler!


su ramazan gününde bu kadar dagilan yazimi siradaki parcayi islamiyete hediye ederek bitireyim o zaman!

(sanal alemdeki günlük tebligimi de bu vesile ile icra etmis olayim.)

ps: türkce tebligde bulunmaya karar veren abilere benden bir uyari: sayin amirim, bilmiyorum siz 4 nala mi gittiniz fakat türkler öyle kosa kosa babalara gelmez!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder